Kurban Bayramı öncesi zincir marketlerin uyguladığı sistemin dinle uyuşmadığını belirten Palandöken,"Zincir marketler artık ilanlarla 'Kurban kesiminden sonra 3-5 saat içerisinde teslim edilecek' diye kampanyalar düzenliyor. Et, bu şekilde artık ticarete dönüştü. Kurban kesmek değil, et ticaretine dönüştü. Gözünüzün görmediği, hayır kurumlarına bağışladığınız kurbanlar hariç; bu ibadetin, kasabınızın veya sizin bizzat görerek, kesilecek hayvanın parçalanmasına ve dağıtımına şahit olarak yerine getirilmesi gerekir. Yoksa size gönderilen 3-5 kiloluk bir etle ‘kurban kestik’ denilmez. Ancak vecibeleri yerine getirip, kesimi görürseniz bunun sakatatı ne oldu, bağırsağı ne oldu, işkembesi ne oldu gibi bir sorgulamaya da gerek kalmaz. Biz, bu şekilde ticarete dökülen ve kazanç kapısı olarak kullanılan sistemin kurban vecibesiyle ilgisinin kalmadığını düşünüyoruz. Bu nedenle, bu ibadetin belirli alanlarda, usulüne uygun şekilde yerine getirilmesi için gerekli tedbirlerin alınması şart. Aksi takdirde bu işin, kesilen kurbanla bir alakası kalmıyor.
KURBAN İBADETİ TİCARİ PAKETLERE SIĞMAZ
Kurban ibadeti ticari pakete sığmaz. Kilonun belirlenip, ‘şu kilolarla size teslim edileceği’ müjdesinin verilerek ticari bir mala dönüştürülmesi uygun değil. Kurban pazarlarındaki o alışverişi canlı canlı yaptığınızda veya alacağınız insandan, hayvanın veteriner kontrolünden geçip geçmediğini görebilirsiniz. Ayrıca kesecek kişilerin ibadetlerini yerine getirip getirmediğini de gözlemlemeniz mümkün olur. Ancak on binlerce hayvanın bu şekilde kesilip, doğrudan yerlerine teslim edilmesinin nasıl mümkün olduğunu tahmin etmek güç. Bunun için yapılması gereken, ibadetin ehil kişiler tarafından usulüne uygun şekilde yerine getirilmesi ve bu konuda şartların sağlanmasıdır. Yoksa kasaptan veya marketten et siparişine döner ki, bu da kurban vecibesinin yapılmasıyla bağdaşmaz.
