11007,37%0,81
42,52% 0,07
49,55% -0,06
5743,85% -0,15
9322,75% 0,27
PKK lideri Abdullah Öcalan, İstanbul’da düzenlenen Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı’na mesaj gönderdi. Mesaj, eski siyasi tutsak Veysi Aktaş tarafından okundu.
Devletle başlayan yeni görüşme sürecine dikkat çeken Öcalan, barış, hukuk ve demokratik dönüşüm çağrısı yaptı.
Mesaj Veysi Aktaş Tarafından Okundu
İstanbul’da gerçekleştirilen Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı’na İmralı’da tutulan PKK lideri Abdullah Öcalan’dan bir mesaj gönderildi. Mesaj, eski siyasi tutsak Veysi Aktaş tarafından okundu.
Öcalan, 26 yıldır tecrit koşullarında bulunduğu İmralı Adası’ndan seslenerek, Türkiye’de Kürt sorunu temelinde devletle yeniden görüşmelerin başladığı kritik bir döneme girildiğini ifade etti.
"PKK Tarihsel Misyonunu Tamamladı”
Öcalan, Kürtlerin 52 yıllık PKK mücadelesiyle varlık ve onur mücadelesini tamamladığını belirtti.
PKK’nin Kürt halkının ulusal varlığını güvence altına aldığını söyleyen Öcalan, bu aşamadan sonra “demokratik cumhuriyetin ve demokratik toplumun yeniden inşa edileceği bir döneme” geçildiğini kaydetti.
Öcalan’a göre PKK aynı zamanda ulus-devlet sosyalizminin tıkanıklığını açığa çıkarmış bir hareket olarak tarihsel rolünü yerine getirdi.
Marksizm Eleştirisi: “Bu Bir Özeleştiridir”
Öcalan, Marksizm’e yönelik değerlendirmelerini suçlayıcı değil, tarihsel bir özeleştiri olarak niteledi. Marx’ın dönem şartları gereği sınıf, devlet ve kadın özgürlüğü konularında sınırlı kaldığını belirtti.
Kapitalizmin artık bir krizden öte “insan türünü tehdit eden bir hastalık” seviyesine ulaştığını belirten Öcalan, sistem karşıtı hareketlerin tarihsel materyalizmi daha geniş bir perspektifle yeniden yorumlaması gerektiğini vurguladı.
“Tarih Sadece Sınıf Mücadelesi Değildir”
Öcalan, tarihin sadece sınıf mücadelesine indirgenemeyeceğini, insanlık tarihinin komünal ve anti-komünal gelişme arasındaki uzun süreli çatışmayla okunması gerektiğini ifade etti.
Göbeklitepe, Karahantepe gibi merkezlerin uygarlığın 10–12 bin yıllık köklerini ortaya çıkardığını belirten Öcalan, kapitalizmin tarihsel köklerinin Mezopotamya uygarlığına dayandığını söyledi.
Diyalektik Vurgu: “Çelişki Yok Etmek Değil Dönüştürmektir”
Öcalan, klasik diyalektiğin bazı aşırılıklarının aşılması gerektiğine dikkat çekerek çelişkilerin yok etmeye değil, dönüştürmeye dayalı biçimde ele alınması gerektiğini savundu.
20. yüzyıl reel sosyalizminin başarısızlığını da bu diyalektik okumanın yanlış yapılmasına bağladı: “Devletçi sosyalizm devleti ele geçirdi ama sonunda devlete yenildi” dedi.
“Ulus-Devlet Sosyalizmi Değil, Demokratik Toplum Sosyalizmi Kazanır”**
Mesajın temel vurgularından biri, ulus-devletçi sosyalizmin tıkandığı; “demokratik toplum sosyalizmi”nin ise başarıya götüren yol olduğuydu.
Öcalan, geleceğin demokratik ulus, demokratik cumhuriyet, kadın özgürlükçü ve ekolojik paradigma üzerine kurulacağını belirtti. Hareketin bu doğrultuda ideolojik-politik yenilenme yaşadığını kaydetti.
Devletle Yeni Süreç: “Demokratikleşme İlişkisi”
Öcalan, devletle yürütülen diyaloğu “demokratikleşme ilişkisi” olarak tanımladı.
Devletin toplum üzerinde “tanrısal güç” olmaktan çıkıp demokratik sözleşme temelinde işleyen bir yapıya evrilmesi gerektiğini ifade etti.
Bu dönüşümün hukukla temellendirilmesi gerektiğini belirten Öcalan, “barışın kalıcı temeli hukuktur” dedi.
“Demokratik Entegrasyon Hukuku” Önerisi
Barışın kurumsallaşması için üç temel ilke önerdi:
* Özgür yurttaş yasası
* Barış ve demokratik toplum yasası
* Özgürlük yasaları
Bu modelin hem devleti norm devletine dönüştüreceğini hem de toplumun özgürleşmesini kurumsallaştıracağını savundu.
“Ortadoğu’da Demokratik Diyalogla Çok Şey Başarılabilir”
Öcalan, Ortadoğu’nun karmaşık sosyolojik yapısının ancak demokratik müzakereyle dönüşebileceğini belirtti.
Şiddete dayalı devrim anlayışı yerine “pozitif inşa ve örgütlenme sistematiği”ni önerdi.
Lenin’e atıf yaparak, “gelişmiş demokrasi olmadan sosyalizm inşa edilemez” sözünü hatırlattı.
Son Mesaj: “Bitmeyen Yoldaşça Selamlar”
Öcalan, konferansın başarılı geçmesi dileğiyle mesajını tamamladı ve tüm katılımcılara “bitmeyen yoldaşça selam ve sevgilerini” iletti.