Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, son yıllarda artış gösteren sokak röportajlarına ilişkin yeni bir düzenleme önerisiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) kanun teklifi sundu. Özdemir, sokak röportajlarının "dezenformasyon aracı" haline geldiğini savunarak, bu tür içeriklerin yalnızca yetkilendirilmiş kişiler tarafından yapılması gerektiğini belirtti.
“Senaryo ve mizansenle toplumda huzursuzluk yaratılıyor”
Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Özdemir, bazı sokak röportajlarının önceden hazırlanmış senaryolarla organize edildiğini ve toplumda yanlış algılar oluşturduğunu ileri sürdü. Özdemir, şu ifadeleri kullandı:
“Son yıllarda artan şekilde, 'sokak röportajı' adı altında yapılan bazı faaliyetler, gerçekte önceden hazırlanmış senaryolarla ve mizansenlerle organize edilmektedir. Bu içeriklerin amacı doğru bilgiyi yaymak değil; halkı kin ve nefrete yönlendirmek, kamu düzenini bozmak ve dezenformasyon oluşturmaktır.”
“Basın faaliyeti etik ve kurumsal denetime tabidir”
İsmail Özdemir, özellikle sosyal medya platformlarında yayınlanan sokak röportajlarının çoğunlukla herhangi bir basın kuruluşuna bağlı olmayan kişiler tarafından yapıldığını belirterek, bu durumu eleştirdi:
“Basın faaliyeti belirli etik kurallara ve meslek ilkelerine tabidir. Yetkisiz kişilerce yapılan bu tür faaliyetlerin basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.”
Kanun Teklifi Ne Getiriyor?
Özdemir’in TBMM’ye sunduğu kanun teklifinde, sokak röportajlarının yalnızca yetkilendirilmiş ve gerekli yasal izinlere sahip kişiler tarafından yapılması öngörülüyor. Ayrıca kurallara aykırı şekilde gerçekleştirilen sokak röportajlarına cezai yaptırımlar getirilmesi hedefleniyor.
Düzenlemenin amacı, Özdemir’in açıklamasına göre:
Basın mesleğinin itibarını korumak,
Toplumsal huzuru muhafaza etmek,
Bilgi kirliliği ve dezenformasyonu önlemek.
Basın Özgürlüğü Tartışması Gündeme Geldi
Özdemir’in teklifine dair kamuoyunda çeşitli tepkilerin oluşması beklenirken, bazı gazeteciler ve basın örgütlerinin bu düzenlemeyi “ifade özgürlüğünü sınırlayıcı” olarak değerlendirmesi olası. Teklifin TBMM komisyonlarında nasıl ele alınacağı ve muhalefet partilerinin konuya yaklaşımı da önümüzdeki günlerde şekillenecek.
