11193,88%-0,40
42,60% 0,05
49,64% 0,18
5744,75% -0,39
9292,05% 0,12
Yıllarca aşiret dengeleri, büyük ailelerin ağırlığı, oda kültürü ve kapalı devre güç mekanizmaları üzerinden şekillenen Kâhta siyaseti, bugün tarihinin en sakin ve sessiz dönemini yaşıyor. Bu sessizliğin ardında hem sosyolojik hem siyasal açıdan dikkat çekici değişimler bulunuyor.
Aşiret Siyasetinin Etkisi Neden Azaldı?
Kâhta’da siyasal gücün uzun yıllar belirleyicisi olan aşiret yapıları, ilk kez bu denli etkisizleşmiş durumda. Bunun birkaç temel nedeni var:
1. AK Parti Şemsiyesi Altında Birleşen Rakip Aileler
Eskiden taziye, düğün gibi sosyal alanlarda bile yan yana gelmekten kaçınan rakip aileler, uzun süredir aynı siyasi çatı altında buluşuyor. AK Parti’nin bölgedeki güçlü ağırlığı, farklı aşiret mensuplarını aynı zeminde buluşturduğu için geleneksel rekabetin keskinliği giderek azaldı. Bu durum, Kâhta’daki eski siyasal dinamizmi doğal olarak törpüledi.
2. Büyük Ailelerin Kendi İçinde Bölünmesi
Kâhta’nın siyasi aktörlerini yıllarca belirleyen aşiretler ve büyük aileler artık tek parça değil.
* Bir zamanlar Kâhta siyasetinin en güçlü ailelerinden Mırdes aşireti içerisinde yer alan Erdem ailesi,
* Rişvan aşiretinin etkili isimlerinden Turanlı ailesi,
* Bir alt basamakta siyasal ağırlığa sahip olan Kâhta Nakşibendi tarikatının önde gelen isimlerinden “Hacı Yusuf Baba”nın soyundan gelen Toprak ailesi ile bölgede “Cemal Ağa” olarak bilinen Cemal Yılancı’nın torunları ve uzun yıllar siyaset yapan merhum Halil Yılancı’nın ailesi de günümüzde siyasi olarak parçalanmış durumda. Bu aile fertlerinin farklı görüş ve partilere dağılması, geleneksel blok siyasetinin gücünü zayıflatarak Kâhta’da yeni bir siyasal normalleşme sürecinin başlamasına yol açtı.
3. Aile Odalarının Kapanması: Bir Dönemin Sembolik Sonu
Yıllarca yılın 12 ayı açık olan, siyasal stratejilerin konuşulduğu, kararların alındığı aşiret ve aile odaları, artık büyük oranda kapalı. Bu odalar, Kâhta siyasetinin görünmeyen merkezleriydi. Bugün ise aynı sessizlik, gelenekçi yapının sönen etkisinin sembolü olarak görülüyor.
Yeni Dönemin Sembolü: Siyasette “Normalleşme”
Kâhta’da yıllardır görülmemiş ölçüde siyasal sakinlik hâkim. Bu atmosferin en önemli aktörlerinden biri ise Belediye Başkanı Mehmet Can Hallaç. Hallaç,gücü olmadan seçilen ilk güçlü örneklerden biri.
Hallaç, klasik aşiret düzeninin dışında, geniş bir tabanı olmayan “bağımsız” bir profil üzerinden seçildi. Bu durum, Kâhta için bir ilk niteliğinde. Aşiret gücüne dayanmayan bu yeni siyaset tarzı, ilçede yeni bir politik kültürün kapısını araladı.
Oda kültürünü reddeden yönetim tarzı
Başkan Hallaç’ın aşiret odalarında siyaset yürütmemesi, kapalı devre güç alanlarından uzak durması ve daha kurumsal bir yönetim dili geliştirmesi, yerelde siyasetin tansiyonunu belirgin şekilde düşürdü. Bu tercih, gelenekçi aşiret siyasetine olan bağımlılığı azalttı, toplumda daha “normal” bir siyasal ortam oluşmasına katkı sağladı.
Gelenekçi Siyaset Tamamen Biter mi?
Kâhta’da yaşanan dönüşüm henüz tamamlanmış değil. Aşiret yapısı hâlâ sosyal yaşamda güçlü, ancak siyasi etkisi ciddi biçimde erozyona uğramış durumda. Bunun kalıcı olup olmayacağı ise:
* Yeni kuşağın siyasal tercihlerine,
* Parti dengelerindeki değişimlere,
* Yerel yönetimlerin performansına,
* Aşiretlerin kendi içindeki uyum ya da çatışma süreçlerine bağlı olarak belirlenecek.
Sonuç: Siyasetin Sessizliği, Değişimin Habercisi
Kâhta bugün dönüşümün eşiğinde bir ilçe.
Sessizlik, aslında bir çöküş değil; yeni bir siyasal düzenin doğuşu olabilir.
Eskiden aşiretler belirlerdi; bugün ise tablo daha parçalı, daha normal ve daha kurumsal bir görüntü veriyor. Kâhta bu süreci tamamen geride bırakır mı, yoksa gelenekçi siyaset yeniden güçlenir mi? Bunu önümüzdeki dönem gösterecek.
Ancak açık olan bir gerçek var:
Kahta siyaseti, eski Kâhta değil.
Analiz Haber: Ziya Bozkurt