10922,86%-0,52
42,43% 0,16
48,91% -0,07
5537,05% -0,30
9229,23% -0,08
Türkiye’de ekonomik sıkışmışlığın en somut göstergesi icra ve haciz dosyalarındaki artış oldu. Son aylarda milyonlarca yurttaşın banka, kredi kartı, tüketici kredisi ve temel ihtiyaç borçlarını ödeyememesi icra takiplerini tarihi seviyelere taşıdı. Ekonomistler, “Türkiye’de 10 kişiden 7’si bir şekilde borçlu ya da takibe düşme riski altında” değerlendirmesinde bulunuyor.
İcra daireleri kilitlendi
Ülke genelindeki icra müdürlüklerinde dosya sayısı son yılların en yüksek seviyesine çıkarken, bazı şehirlerde sabahın erken saatlerinde kapı önlerinde kuyruk oluştuğu bildiriliyor. Hem borçlu tarafın hem alacaklıların başvuru yoğunluğu nedeniyle işlemler haftalarca uzayabiliyor.
Yetkililer, son bir yılda icra dairelerine gelen dosya sayısının katlanarak arttığını, özellikle kredi kartı ve tüketici kredisi borçlarının belirleyici olduğunu ifade ediyor.
Hane halkı borcu kontrolden çıktı
Uzmanlara göre gelirlerin enflasyon karşısında erimesi, yurttaşları borçlanmaya mecbur bırakıyor. Enerji, gıda ve barınma gibi temel giderlerin bile kredi kartına yüklendiği bir tablo ortaya çıktı.
Ekonomistler, borçluluk oranındaki artışın yalnızca ekonomik bir veri olmadığını, aynı zamanda toplumsal bir alarm niteliği taşıdığını vurguluyor:
Vatandaşın gelir-gider dengesi bozuldu. Bugün borç çevrilemiyor, aksine büyüyor. Bu tablo sürdürülemez.”
Takibe düşenler artıyor
Bankacılık sektöründe takipteki kredi miktarı her ay yeni bir rekor kırarken, borcunu yapılandırmak isteyenlerin sayısı da hızla yükseliyor.
Küçük esnaf, çiftçi ve dar gelirliler ise borç yükünün altında en fazla ezilen kesim olarak öne çıkıyor.
“Borç toplumsal bir krize dönüşüyor”
Sosyal politikacılar, icra dosyalarındaki artışın yalnızca ekonomik değil, psikolojik ve sosyal etkiler de yarattığını belirtiyor.
Aile içi huzursuzluk, iş kaybı, geçim sıkıntısı ve güvensizlik duygusunun toplumda yaygınlaştığına dikkat çekiliyor.
Çözüm çağrısı
Ekonomistler, borçluluk sorununa kalıcı çözüm için şu adımların zorunlu hâle geldiğini ifade ediyor:
-Gelirlerin gerçek enflasyon karşısında güçlendirilmesi
-Kredi kartı ve faiz yükünün hafifletilmesi
-Borç yapılandırmalarında sosyal risk gruplarına özel düzenlemeler
-Temel ihtiyaçlarda fiyat istikrarının sağlanması
Türkiye’de icra dosyalarındaki tırmanışın, ekonomik tablo düzelmediği sürece devam edeceği öngörülüyor. Bu nedenle uzmanlar, borçluluk krizinin daha fazla derinleşmeden yapısal müdahaleye ihtiyaç olduğunu vurguluyor.