Hekimsen Sendikası tarafından hazırlanan “Hekimlik Meslek Kanunu” taslağı, gazeteci Zümra Tanrıverdi moderatörlüğünde yapılan bir röportajda ayrıntılarıyla ele alındı. Röportajda Hekimsen Genel Başkanı Uzm. Dr. Adil Kurban ile hekim Dr. Neval Yalçın yer aldı. Her iki isim de, yasanın sadece doktorları değil, tüm sağlık sistemini dönüştürme potansiyeli taşıdığını belirtti.
“Güvenlik olmadan sağlık hizmeti sürdürülemez”
Dr. Adil Kurban, röportajda yıllardır özlük hakları için mücadele ettiklerini belirterek, “Bu taslak sadece hekimlerin değil, hastaların da güvenliğini gözeten bir sistem öneriyor” dedi. Kurban’a göre bir hekimin çalışma ortamı güvensizse, oradan kaliteli sağlık hizmeti beklemek de mümkün değil. “Bugün bir sağlık çalışanı, hasta yakınının şiddetiyle karşı karşıya kalma ihtimaliyle işe gidiyorsa, sistem alarm veriyor demektir” diyen Kurban, taslağın güvenlikten maaş yapısına kadar geniş bir çerçeveyi kapsadığını ifade etti.
“Bir hekimi korumak, binlerce hastaya hizmetin sürekliliğini sağlamak demektir”
Dr. Neval Yalçın da yasa taslağının hekim motivasyonunu doğrudan etkileyeceğini vurgulayarak, “Güvence altına alınmış bir meslek yapısı, hekimlerin mesleki verimini ve toplumun sağlık hizmetine erişimini artırır” dedi. Yalçın’a göre, sadece cezalar ya da izin hakları değil, hekimin konut ihtiyacından çocuk bakımına kadar pek çok alanda sunulan sosyal haklar da bu sistemin ayrılmaz bir parçası olmalı.
Dinlenme alanı, kreş, konut, otopark…
Taslakta, hekimlerin sosyal ve çalışma yaşamına dair dikkat çekici düzenlemeler yer alıyor. Örneğin hastane içinde hekimler için dinlenme alanları, spor kompleksleri, kreşler ve ücretsiz otopark gibi imkânlar öneriliyor. Görev bölgesine göre konut tahsisi gibi başlıklar da taslağın sosyal tarafını güçlendiriyor. Ayrıca, hekimlerin ve birinci derece yakınlarının sosyal tesislerde öncelikli ve indirimli hizmet alması da öneriler arasında.
Güvenlik yetkisi ve caydırıcı yaptırımlar
Taslağın en dikkat çekici maddelerinden biri de güvenliğe dair öneriler oldu. Hekimin, sağlık kurumunun işleyişini bozan kişilere karşı gerekirse kolluk kuvvetlerine emir verme hakkı tanınırken, bu kişilere dört güne kadar disiplin hapsi uygulanabileceği belirtiliyor. Kurum güvenliğini ihmal eden yöneticilere de doğrudan sorumluluk yüklenmesi öneriliyor. Ayrıca, hekimin gerekli durumlarda işten çekilme ya da hasta yakını girişini sınırlama hakkı olacak.
Sağlık çalışanlarına karşı işlenen suçlara yönelik cezaların artırılması, asılsız şikayetleri önleyecek mekanizmalar, sahte unvan kullananlara ve usulsüz rapor talep edenlere getirilecek yaptırımlar da taslakta yer buluyor.
Taslakta ayrıca, "Sağlık çalışanlarına yönelik suçlarda cezaların ağırlaştırılması, asılsız şikâyetlere karşı koruyucu sistemler, sahte unvan ve usulsüz rapor taleplerine cezai yaptırım, Disiplin soruşturmalarının mobbing aracı olarak kullanılmasının önüne geçilmesi, izin sürelerinin artırılması, maaş yapısının yeniden düzenlenmesi ve sabit kök maaş sistemi getirilmesi, Malpraktis sorumluluğunun yeniden yapılandırılması, MHRS sisteminde hekimin planlama yetkisinin artırılması ve etik denetimlerin güçlendirilmesi." şeklinde maddeler de yer alıyor.
“Hekimlik onurunu korumak, toplumsal sağlığı korumaktır”
Röportajı yöneten Zümra Tanrıverdi, sağlık çalışanlarının yaşadığı sorunların artık sadece bir meslek grubu problemi olmadığını, toplumun tamamını etkileyen yapısal bir mesele haline geldiğini vurguladı. Tanrıverdi, “Hekimin huzurla çalıştığı bir sistemde, hasta da daha güvenli, daha nitelikli bir hizmet alır. Bu yasa taslağı, toplumun tüm kesimleri için kritik bir süreci temsil ediyor” diye konuştu.
Hekimsen, hazırladığı “Hekimlik Meslek Kanunu” taslağını yakın zamanda Meclis gündemine taşımak üzere siyasi ve kurumsal temaslarını sürdürüyor.
