14155,46%0,76
42,67% 0,01
50,09% -0,04
5938,79% 0,63
9485,02% 0,00
Atatürk Barajı nedeniyle 1989’da Adıyaman ve Şanlıurfa’dan göç ettirilerek Didim Yalıköy’e yerleştirilen barajzedeler, devletin bedeli karşılığında sattığı tarım arazilerinin 36 yıl sonra sit alanı ilan edilmesine tepki gösterdi; yüzlerce aile üretimden kopma ve mülkiyet hakkının ihlaliyle karşı karşıya kaldı.
Didim Yalıköy’de Sit Tartışması Meclis Gündeminde
DEM Parti İstanbul Milletvekili Celal Fırat, 1989 yılında Adıyaman ve Urfa’dan Atatürk Barajı altında kalan yerleşim alanlarından göç ettirilerek Aydın’ın Didim ilçesi Yalıköy bölgesine yerleştirilen yurttaşların tarım arazilerinin sit alanı ilan edilmesiyle ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yazılı soru önergesi verdi.
Fırat, devlet tarafından bedeli karşılığında satılan ve yıllardır tarımsal üretim yapılan arazilerin, aradan 36 yıl geçtikten sonra herhangi bir bilgilendirme yapılmadan sit alanı ilan edildiğini belirtti. Kararla birlikte yüzlerce ailenin tarım, hayvancılık, sulama ve yapı faaliyetlerinin durma noktasına geldiğini vurgulayan Fırat, mülkiyet hakkı ve ekonomik yaşamın ciddi biçimde zarar gördüğünü ifade etti.
Önergede, sit ilan edilen alanlarda somut bir arkeolojik yapı ya da bilimsel olarak belgelenmiş kültür varlığı bulunmadığı, bazı alanların yalnızca eski taş ocaklarından kalan taş yığınlarından ibaret olduğu iddialarına yer verildi. Fırat, devletin geçmişte sattığı arazileri bugün kullanılamaz hale getirmesinin idari ve hukuki bir çelişki yarattığını kaydetti.
Milletvekili Fırat, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’dan sit kararının hangi bilimsel raporlara dayandığını, arkeolojik bulguların ne zaman ve kimler tarafından tespit edildiğini, raporların neden kamuoyuyla paylaşılmadığını ve mağdur olan aileler için alternatif arazi ya da destek çalışması olup olmadığını açıklamasını istedi. Ayrıca süreç kesinleşene kadar basit tarımsal faaliyetlere neden izin verilmediğini de sordu.