14203,40%0,42
42,73% 0,04
50,28% 0,21
5954,70% -0,13
9603,36% 0,00
Yazar – Mali Müşavir Mehmet Karaaslan, kaleme aldığı değerlendirmede Adıyaman'ın şehir içi ulaşım sorununu tüm boyutlarıyla ele alarak önemli bir gerçeğin altını çiziyor:
Adıyaman'ın trafik sorunu kader değil; doğru planlama, bilimsel yaklaşım ve kurumlar arası iş birliğiyle çözülebilecek yapısal bir problem.
Deprem Sonrası Trafik, Yapısal Bir Krize Dönüştü
6 Şubat depremleri Adıyaman’da yalnızca binaları değil, kent yaşamının temel damarlarını da sarstı. Bu damarların başında ise ulaşım altyapısı geliyor. Bugün şehir içi trafikte yaşanan sorunlar, sadece araç sayısındaki artıştan kaynaklanmıyor. Depremle birlikte bozulan yollar, geçici onarımların kalıcı hale gelmesi, düzensiz kentleşme ve plansız yol çalışmaları trafik sorununu kronik bir hale getirmiş durumda.
Birçok ana arter ve ara sokakta yaşanan zemin deformasyonları, çökmeler ve yamalar hem trafik akışını yavaşlatıyor hem de kazalara davetiye çıkarıyor. Üstelik bu çalışmalar yapılırken, vatandaşın günlük yaşamı ve psikolojisi yeterince gözetilmiyor.
Plansız Yerleşim, Plansız Trafik
Deprem sonrası hızla oluşan yeni yerleşim alanları, bütüncül bir ulaşım planı olmadan inşa edildi. Ana arterlerle yeterli bağlantısı olmayan bu bölgeler, özellikle sabah ve akşam saatlerinde şehir merkezine ciddi bir trafik yükü bindiriyor. Sonuç: belirli saatlerde kilitlenen kavşaklar, uzayan yolculuk süreleri ve artan stres.
Kuralları Koyan da Uymuyor
Mehmet Karaaslan’ın dikkat çektiği en çarpıcı başlıklardan biri de trafik kültürü. Kentte sadece vatandaşların değil, yol yapım firmalarına ait araçların, belediye araçlarının, hatta kolluk ve altyapı araçlarının bile kendi belirledikleri güzergâh ve kurallara uymadığı gözlemleniyor.
“Kuralı koyanların kurala uymadığı bir kent haline geldik” tespiti, sorunun sadece altyapı değil, yönetim ve denetim boyutunu da ortaya koyuyor.
Koordinasyonsuz Yol Çalışmaları Trafiği Kilitliyor
Adıyaman’da aynı anda birçok noktada başlatılan, kurumlar arası koordinasyondan yoksun yol çalışmaları trafik yoğunluğunu katlıyor. Alternatif güzergâhlar yeterince planlanmadığı için sürücüler dar sokaklara yöneliyor ve şehir genelinde zincirleme kilitlenmeler yaşanıyor.
Üstelik asfaltlanan yollar, kısa süre sonra su, elektrik veya doğalgaz çalışmaları gerekçesiyle yeniden kazılıyor. Bu döngü, hem kamu kaynaklarının verimsiz kullanılmasına hem de vatandaşın sabrının tükenmesine yol açıyor.
“Bu İşin Çözümü Var”
Karaaslan’a göre çözüm, geçici yamalarda değil, kalıcı ve bilimsel adımlarda yatıyor:
Depreme dayanıklı, zemin etüdü yapılmış uzun ömürlü yol kaplamalarına geçilmeli.
Ana arterlerde gerekirse 24 saat vardiyalı çalışmalar yapılmalı, süreç uzatılmamalı.
Altyapı ve üstyapı çalışmaları eş zamanlı planlanmalı, aynı yolun defalarca kazılması önlenmeli.
Adıyaman’ın bugünü ve geleceği düşünülerek 20–30 yıllık Ulaşım Master Planı hazırlanmalı.
Yol çalışmalarıyla ilgili şeffaf bilgilendirme yapılmalı, vatandaş önceden haberdar edilmeli.
Kritik kavşaklarda ve yoğun saatlerde kolluk kuvvetleri aktif görev almalı.
Karapınar–Organize Sanayi yolu kavşağında haftalardır süren çalışmayı örnek gösteren Karaaslan, bu tür noktaların birkaç günde tamamlanabileceğini, uzayan süreçlerin trafiği gereksiz yere kilitlediğini vurguluyor.
Toplu Taşıma Olmadan Çözüm Mümkün Değil
Analizde altı çizilen bir diğer başlık ise toplu taşıma.
Toplu taşıma cazip hale getirilmeden özel araç kullanımının azaltılması mümkün değil. Yeni hatlar, ring seferleri, yoğun saatlere özel ek seferler ve konfor artışı, trafik yükünü hafifletmenin temel anahtarları arasında gösteriliyor.
Denetim Şart, Ayrım Olmadan
Çift sıra park, gelişi güzel duraklama ve kural ihlalleri trafiğin en büyük düşmanları arasında. Karaaslan, ceza uygulamalarına karşı olmadığını, aksine kamu araçları dahil herkes için eşit ve kararlı denetim yapılması gerektiğini vurguluyor.
Sonuç: Trafik Hayatın Akışıdır
Analizin vardığı sonuç net:
Adıyaman’ın trafik sorunu kader değildir.
Ulaşım, sadece araçların hareketi değil; deprem sonrası toparlanmaya çalışan bir şehir için hayatın akışıdır. Geçici çözümlerle zaman kaybetmek yerine, kalıcı ve planlı adımlar atılmalıdır.
Bugün alınacak doğru kararlar, yarının daha yaşanabilir, daha düzenli ve daha nefes alabilen Adıyaman’ını inşa edecektir.