14167,13%-0,44
42,81% 0,03
50,36% 0,43
6109,11% 2,30
9752,45% 1,12
İtfaiyeci Hüseyin Karakuş’un çarpıcı analizi, yaşananların bir kaza değil, yıllara yayılan bir "ihmal zinciri" olduğunu ortaya koyuyor.
Bereketli nehirleri, devasa barajları ve göletleriyle Türkiye’nin su zengini kentlerinden biri olan Adıyaman, bu potansiyelini bir "yaşam kalitesine" dönüştürmek yerine, yönetimsel boşluklar nedeniyle bir "can kaybı merkezine" dönüşmüş durumda. 2025 yılının henüz başında boğulan vatandaş sayısının 6’ya ulaşması, sistemin tıkandığını gösteren en acı istatistik olarak kayda geçti.
3 YILDIR DEĞİŞMEYEN TABLO: UYARILAR NEDEN DUYULMUYOR?
İtfaiyeci Hüseyin Karakuş, hem geçmiş dönem belediye başkanlarına hem de mevcut yerel yöneticilere ve milletvekillerine yönelik sert eleştirilerde bulunuyor. Karakuş’a göre, deprem öncesinden bu yana dile getirilen hayati taleplerde "bir adım bile" ileri gidilmedi.
Analizde öne çıkan sistemik eksiklikler şunlar:
Profesyonel Ekip Eksikliği: Adıyaman’ın acil olarak profesyonel arama kurtarma ekiplerine ve modern araç-gerece ihtiyacı var.
AFAD ve İtfaiye Sorunu: AFAD ekiplerinin INSARAG (Uluslararası Arama Kurtarma Danışma Grubu) standartlarına getirilmesi ve itfaiye bünyesinde profesyonel "Dalgıç Ekiplerinin" kurulması elzem görünüyor.
Eğitim Zafiyeti: Depremde sınav veren ekiplerin tecrübesizliği ve ekipman yetersizliği hâlâ güncelliğini koruyor.
"SU KENARINA 'YASAKTIR' YAZMAKLA SORUMLULUK BİTMİYOR"
Haberde dikkat çekilen en önemli noktalardan biri, "yasak" tabelalarının ötesine geçemeyen denetim anlayışı. Uyarı levhası olmayan kıyılar, kontrolsüz girişler ve belirsiz sorumluluk haritaları, boğulma vakalarını münferit birer olay olmaktan çıkarıp "sistemsel bir boşluk" haline getiriyor.
ÇÖZÜM MİMARİSİ: NE YAPILMALI?
Karakuş’un analizinde sunduğu çözüm önerileri, aslında bir şehrin "su yönetim haritasını" oluşturuyor:
Fiziki Bariyer ve Alan Yönetimi: Ani derinleşen bölgeler ve akıntı noktaları fiziki engellerle kapatılmalı.
Uluslararası Standartlar: Tabelalar piktogramlarla (görsel semboller) desteklenmeli ve gece görünürlüğü sağlanmalı.
Denetim ve Devriye: Hafta sonu yoğunluk planlaması yapılmalı, teknelerde can yeleği zorunluluğu sıkı denetlenmeli.
Kurumsal Matris: "Kim denetler, kim müdahale eder?" sorusunun yanıtı netleşmeli ve kamuoyuna duyurulmalı.
SONUÇ: İHMAL KADER DEĞİLDİR
Adıyaman’da suyun hayat vermesi için yönetim refleksinin güncellenmesi şart. Analiz şu can alıcı soruyla bitiyor: "Adıyaman’ın suları daha ne kadar ailelerin ocağına ateş düşürecek?" Yetkililerin "olduktan sonra konuşuruz" yaklaşımını terk edip, "çözüm mimarisini" inşa etmesi artık bir tercih değil, anayasal bir zorunluluktur.
Hüseyin Karakuş’un da dediği gibi; "Bugün atılacak her adım, yarın kurtarılacak bir hayat demektir."
Analiz:Hüseyin Karakuş