Dışişleri Bakanı Seyyid Abbas Irakçi, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda "Binyamin Netanyahu, hakkında yakalama kararı olan bir savaş suçlusudur. Aynı zamanda, yaklaşık otuz yıldır ABD başkanlarını kandırarak onları kendi amaçları doğrultusunda savaşa sürükleyen bir sahtekârdır." ifadelerini kullandı.
Irakçi sözlerine "Tüm deliller gösteriyor ki Netanyahu’nun İran’a yönelik bu suç niteliğindeki saldırısının –ki bu saldırıda kadınlar ve çocuklar dahil olmak üzere yüzlerce masum sivil hayatını kaybetti– asıl amacı, İran ile Amerika arasındaki anlaşmayı engellemekti. Oysa biz bu anlaşmaya ulaşma yolunda doğru bir yolda ilerliyorduk. Şimdi yine, ABD başkanını ve daha da önemlisi Amerikan vergi mükelleflerini tamamen kandırmak istiyor. Washington'dan yapılacak sadece bir telefon görüşmesi, Netanyahu gibi birini susturmaya yeterlidir. Bu da diplomasiye dönüş için yolu açabilir. Aksi takdirde, Amerika'nın 'sonsuz savaşların anası'na sürüklenmesi, müzakere yoluyla bir çözüm ihtimalini tamamen ortadan kaldırır ve bölgesel güvenlik ile küresel ekonomi açısından tehlikeli, öngörülemez ve hatta hayal edilemeyecek sonuçlar doğurur." şeklinde devam etti.
Dışişleri Bakanı ayrıca "Güçlü silahlı kuvvetlerimiz, Tel Aviv’deki sığınaklara saklanmış olan savaş suçlularının suçlarının bedelini nasıl ödeyeceklerini tüm dünyaya gösterecek. Gerektiği sürece bu korkaklara karşı baskımızı sürdüreceğiz, ta ki halkımız artık hedef alınmasın." dedi.
Irakçi sözlerini "Eğer Başkan Trump gerçekten diplomasiye inanıyor ve bu savaşı durdurmak istiyorsa, atacağı sonraki adımlar çok kritik olacak. İsrail saldırılarını durdurmalıdır. Bizim üzerimize yönelik askeri saldırılar tamamen durmadıkça, bizim tepkilerimiz de sürecektir. Sadece bir telefonla Netanyahu susturulabilir. Bu da diplomasinin önünü açar. Ama Amerika’nın bir kez daha 'sonsuz savaşlar' tuzağına düşmesi, müzakereye dayalı çözüm ihtimalini yok eder ve tehlikeli, öngörülemez ve hatta belki de akıl almaz sonuçlara yol açar. Unutmayalım: Bu savaşı başlatan biz değiliz ve kan dökülmesinin devamını istemiyoruz. Ancak topraklarımızı, halkımızı, onurumuzu ve kazanımlarımızı korumak için son damla kanımıza kadar savaşacağız ve bunu da gururla yapacağız." diye tamamladı.
Kaynak: İrna
