9019,57%-1,65
39,16% 0,32
44,47% 0,28
4152,82% -0,45
6636,80% -0,11
Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Adıyaman Şubesi, üniversitelerde yaşanan akademik ve idari sorunlara ilişkin kapsamlı bir basın açıklaması yayımladı. Açıklamada, akademik özgürlüklerin yok sayıldığı, liyakat yerine sadakatin esas alındığı ve gençliğin geleceğinin tehlikeye atıldığı vurgulandı.
“Üniversiteler Rant Alanına Dönüştürüldü”
Eğitim-İş’in açıklamasında, üniversitelerin bilim ve özgür düşünce merkezi olma niteliğini kaybederek, rant ve siyasi bağlılık odaklı kurumlara dönüştüğü ifade edildi. Akademik kadroların bilimsel başarılara göre değil, siyasi yakınlık esas alınarak belirlendiği, öğrencilerin ise nitelikli eğitim hakkından mahrum bırakıldığı belirtildi.
“YÖK, Bilimin Önünde 44 Yıllık Bir Engel”
1981’de 12 Eylül darbesinin ardından kurulan Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK), üniversite özerkliğine en büyük engel olduğu vurgulandı. Avrupa Üniversiteler Birliği’nin 2024 raporuna atıfta bulunularak Türkiye’nin akademik özerklik açısından 35 ülke arasında son sırada yer aldığı hatırlatıldı.
“Rektörlük Atamaları Anayasa’ya Aykırı”
Anayasa Mahkemesi’nin rektör atamalarını iptal eden kararına rağmen, Cumhurbaşkanı tarafından 56 üniversiteye yeniden rektör atandığına dikkat çekilen açıklamada, bu uygulamanın üniversite özerkliğine açık bir müdahale olduğu ifade edildi.
“Bilimsel Yayın Yerine Reklam Bütçesi”
Vakfı olmayan vakıf üniversiteleri ve apartman dairelerine sıkıştırılmış kampüssüz kurumların, ticarethane mantığıyla işletildiği vurgulandı. Bu üniversitelerin reklam bütçelerinin, AR-GE harcamalarını geçtiği ifade edildi.
“Gençlik Eğitimden Koparılıyor”
2015-2023 arasında 2 milyondan fazla öğrencinin ekonomik nedenlerle üniversite eğitimini yarıda bıraktığı belirtilirken, mezun olanların ise işsizlik ve düşük ücret kıskacında yaşam mücadelesi verdiği kaydedildi.
“Üniversitelerde Bütçe Yok, Diyanet’e Var”
2025 yılı için devlet üniverselerine ayrılan toplam bütçenin 487 milyar TL olduğu, buna karşın Diyanet İşleri Başkanlığı’na ayrılan bütçenin 130 milyar TL olduğuna dikkat çekilen açıklamada, üniversitelerin teknik donanım, kütüphane, laboratuvar ve kampüs gibi alanlarda yetersiz kaldığı ifade edildi.
“Sıralamalarda Geriye Düşüyoruz”
Türkiye’nin 2016 yılında URAP sıralamasında ilk 1000 içinde yer alan 18 üniversitesi varken, bu sayının 2023’te 9’a gerilediği belirtildi. Akademik ve mali özerklikten yoksun üniversitelerin, dünya üniversiteleri karşısında geri kaldığı uyarısı yapıldı.
“Üniversiteler Pedofiliye Sahne Olmamalı”
Eğitim-İş açıklamasında, “6 yaşında çocuk evlenebilir” diyen Nurettin Yıldız gibi isimlerin üniversitelerde konuşturulmasının bilimsel ciddiyetle bağdaşmadığı ve kamuoyunda derin bir infial yarattığı vurgulandı.
“Öğrenciler Baskı ve Şiddetle Susturuluyor”
Öğrencilerin demokratik protesto ve taleplerine karşılık disiplin soruşturmaları, uzaklaştırmalar ve tutuklamalarla karşılaştığı ifade edildi. KYK yurtlarından çıkarılma ve kampüslerde polis şiddeti gibi uygulamalar kınandı.
“İdari Personel Unutuluyor”
Üniversitelerdeki idari ve teknik personelin görevde yükselme, çalışma koşulları ve maaş konularında ayrımcılığa maruz kaldığı, döner sermaye gelirlerinden adil şekilde yararlanamadıkları belirtildi.
“Üniversitelerimiz Kurtarılmalıdır!”
Açıklamanın sonunda, üniversitelerin bilim üretmesi için özerk, demokratik ve özgür yapıya kavuşturulması gerektiği belirtildi. YÖK’ün kaldırılması ve rektörlerin üniversite bileşenlerinin ortak iradesiyle seçilmesi çağrısında bulunuldu.
“Mücadeleye Devam Edeceğiz”
Basın açıklamasında, “Üniversitelerin özgürlük ve özerklik mücadelesine olan desteğimizi kararlılıkla sürdürecek, hukuksuzca yapılan işlemleri yargıya taşıyacağız. Üniversitelerimizi kurtarmak için hep birlikte mücadeleye devam edeceğiz!” ifadeleriyle son verildi.