9350,01%0,41
39,36% 0,37
45,65% 0,84
4308,60% -0,44
6934,05% -1,15
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekaî, İsrail’in İran topraklarına başlattığı saldırılar sonrasında düzenlediği ilk basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.
Bekaî, İran’ın kendini savunma hakkını sonuna kadar kullanacağını belirtti ve Birleşmiş Milletler’e üye tüm devletlerin sorumluluklarını hatırlattı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü'nün basın açıklamasından başlıklar:
- Son dört gündür, Siyonist rejim İran’ın yerleşim alanlarını ve barışçıl nükleer tesislerini, özellikle İsfahan’daki Natanz tesisini hedef aldı. Bu saldırılar, tüm uluslararası normları ve hukuk kurallarını açıkça ihlal etmektedir.
- Sivillere, evlerine, bilim insanlarına ve askeri yetkililere karşı savaş durumu olmaksızın yapılan saldırılar; cinayet ve terör eylemleridir.
- Bu toprakların çocuklarının hikâyelerini anlatmak istiyorum: İhsan Eşraki, her sabah kızını alnından öpüp işe giden sıradan bir banka çalışanıydı. İsrail’in acımasız saldırısında evlerine isabet eden bir füze, onu ve küçük kızını hayattan kopardı. Küçük kızın mezar taşında şu yazıyor: “Nedenini bile bilmeden öldürülen 9 yaşındaki kız çocuğu…”
- Bu bir İran savaşı değil, insanlık medeniyetine açılmış bir savaştır. Bu, devletlerarası anlaşmazlık değil; ırkçı, işgalci ve soykırımcı bir yapının uluslararası hukuku hiçe sayarak binlerce yıllık tarihi olan bir ülkeye saldırısıdır.
-Tüm devletlere, özellikle uluslararası yükümlülüklerini benimseyenlere çağrımızdır: Bu cinayetin durdurulması ve saldırgan rejimin hesap vermesi için harekete geçilmelidir.
- İlk adım, gerçeği açıkça ilan etmektir: Bu bir askeri saldırıdır. İsrail’in eylemleri, BM Şartı’nın temel ilkelerine açıkça aykırıdır. Hiçbir bahane, bu saldırıyı meşrulaştıramaz.
- Bu bir sınavdır: Hangi devletler hukuku, barışı ve BM ilkelerini gerçekten savunuyor? Hangileri saldırganın yanında yer alıyor?
- Diplomatik görüşmeler süreci, İsrail’in saldırısıyla fiilen anlamını yitirmiştir. Bu saldırı, büyük olasılıkla ABD'nin bilgisi ve desteğiyle gerçekleşmiştir. Bu durumda müzakere tekliflerinin hiçbir anlamı kalmamıştır.
- ABD, bu saldırıyı açıkça kınamalı ve durdurmalıdır. Dışişleri Bakanımız son günlerde onlarca ülke ile temas kurmuştur. Bölge ülkelerinin tamamı bu saldırıyı açık ve net şekilde kınamıştır.
- İsrail’in son saldırılarından biri de İran’ın Asaluye’deki petrol tesislerine yöneliktir. Bu, bölgeyi savaşa çekme girişiminin tehlikeli bir işaretidir.
- İran’ın nükleer programı, BM Güvenlik Konseyi'nin 7. Bölümü uyarınca meşru kabul edilmiştir. Bu barışçıl programa saldırı, uluslararası nükleer silahsızlanma rejimine ağır darbedir.
- AB ülkelerine çağrımız: Saldırıyı durdurma, saldırganı cezalandırma ve İsrail’in eylemlerini açıkça kınama yönünde güçlü adımlar atın.
- BM Güvenlik Konseyi'nden acil toplantı talep ettik, ancak ABD, Fransa ve İngiltere’nin siyasi tutumları nedeniyle saldırı kınanmadı. Bu durum, 1980’de Saddam’ın İran’a saldırısından sonra yaşanan diplomatik ikiyüzlülüğü hatırlatmaktadır.
- Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın Yönetim Kurulu’nun acil toplantısı bugün yapılacak. İran’ın barışçıl nükleer tesisleri Ajans denetiminde olmasına rağmen hedef alınmıştır ve bu uluslararası hukukun açık ihlalidir.
- İsrail yetkililerinin açıklamalarının aksine, çocuk hastanesi de dahil olmak üzere birçok sivil bina hedef alınmıştır. Bu masum yüzlerin her biri, son dört gündeki saldırılarda hayatını kaybedenlerden yalnızca birkaçıdır.
- Ayrıca İsrail saldırılarının, ABD'nin İran’daki çıkarlarını temsil eden diplomatların konutlarını da hedef aldığına dair elimizde raporlar var. Neyse ki diplomat olay anında evde değildi, ancak ev ciddi hasar gördü. Aynı şekilde, bölgedeki bir başka ülkenin büyükelçiliği de isabet aldı.