Karar'dan Büşra Akdaş'ın haberine göre, Jeolog Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, bölgede oluşturulan panik havasının jeolojik verilerle uyuşmadığını vurguladı.
"Doğu Anadolu Fayı Adana Havzasına Uzamıyor"
Adana merkezli büyük deprem iddialarının yanlış yorumlandığını belirten Üşümezsoy, Doğu Anadolu Fayı'nın Adana havzasına doğru ilerleyen bir devamının olmadığını söyledi:
"Adana için 'Doğu Anadolu Fayı kırılacak, büyük felaket olacak' şeklinde konuşmalar yapılıyor. Ancak bu fay Adana'ya girmiyor, güneye doğru gidiyor. Adana'nın kuzeyindeki Göksun, Savrun, Feke ve Kozan fayları Arap plakasının Anadolu'yu sıkıştırmasıyla oluşan, stres biriktirme kapasitesi düşük olan ikincil faylardır. Bu faylar ana faylar kadar büyük deprem üretecek enerjiye sahip değildir."
"Haritadaki Çizgilere Bakıp Deprem Tahmini Yapılmaz"
MTA'nın güncellenen diri fay haritalarının yalnızca çizgiler üzerinden yorumlanmasının doğru olmadığını vurgulayan Üşümezsoy, şu uyarıyı yaptı:
"Fayların kızarmasını, yani stres yüklenmesini göremedikçe deprem tahmini yapamazsınız. Sadece fay uzunluğuna bakarak kestirimde bulunmak bilimsel değildir."
Üşümezsoy, "aktif fay" tanımının da tek başına yeterli olmadığını, asıl ayrımın "kıta kenarı plaka sınırı fayları" ile plaka içindeki ikincil faylar arasında yapılması gerektiğini ifade etti.
"6 Şubat'ta Ana Enerji Boşaldı"
Üşümezsoy, 6 Şubat depremlerinde bölgedeki ana enerji birikiminin büyük oranda boşaldığını belirterek Adana havzasındaki fayların büyük deprem potansiyeli taşımadığını vurguladı. Adana için oluşturulan felaket senaryolarının bilimsel verilerle örtüşmediğini ifade eden Üşümezsoy, toplumda gereksiz paniğe yol açacak söylemlerden kaçınılması gerektiğini söyledi.