Tarih: 17.10.2025 20:34

Bakanlık'tan Milli Parklar açıklaması: iddialar gerçeği yansıtmıyor

Facebook Twitter Linked-in

Bakanlık, teklifin 15 Ekim 2025'te TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu'nda kabul edildiğini ve Genel Kurul'a sevk edildiğini belirtti. Açıklamada, sosyal medyada yer alan iddiaların gerçekle ilgisi bulunmadığı vurgulandı.

Kamuoyunda tartışma yaratan "milli parkların otellere açılacağı" iddiasına ilişkin açıklamada :

Son 23 yılda ülkemizdeki korunan alan sayısı172'den 688'e, yüzölçümü ise 818 bin hektardan 3,4 milyon hektara çıkarılmıştır. Yine koruma altına alınan sulak alanların sayısı 9'dan 136'ya, 159 bin hektar olan sulak alan yüzölçümü ise 1 milyon 186 bin hektara yükseltilmiştir. Ayrıca 2002 yılında ülkemizde hiç yaban hayatı geliştirme sahası bulunmazken bugüne kadar 85 adet yaban hayatı geliştirme sahası Türkiye'ye kazandırılmıştır.

Bütün bu çalışmalar ışığında, teklif edilen kanun düzenlemesiyle milli park ve tabiat parkları gibi zengin bitki ve hayvan çeşitliliğine sahip alanların daha sıkı korunmasına dönük şu tedbirlerin alınması hedeflenmiştir:

Av ve doğa koruma memuru sayısının artırılması,

Biyolojik çeşitliliği tehdit eden faaliyetlerin daha etkin şekilde denetlenmesi ve önlenmesi,

Milli parklar içerisinde yapılan kaçak yapıların mahkeme kararı beklenmeksizin yıkılabilmesi,

Kanuna aykırı davrananlara yönelik hapis ve para cezalarının artırılması.

Kanun teklifiyle ilgili çeşitli mecralarda yer alan iddialar ve cevapları ise aşağıda yer almaktadır:

İDDİA 1: Meclise sunulan kanun teklifinin yeni bir talan yasası olduğu, millî parkların koruma statüsünün değiştirilerek bu alanlara otel ve konaklama tesisi yapılacağı iddia edilmektedir. Yine bu işletmelerin de süresinin 49 yıl olacağı ve başarılı olduğuna kanaat getirilen işletmelerin süresinin 99 yıla uzatılacağı yönünde yeni bir düzenleme yapıldığına dair haberlere yer verilmektedir.

CEVAP 1: Kanun teklifinde milli parkların statüsünün değiştirilerek otel yapılmasının önünün açılacağı iddiası kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır. İddialarda bahsi geçen husus 2873 sayılı Millî Parklar Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 1983 yılından bu yana değiştirilmemiştir. Dolayısıyla anılan kanun teklifinde yeni bir düzenleme bulunmamaktadır.

İDDİA 2: Söz konusu kanun teklifi ile milli parklarda petrol, doğalgaz, trafo, su ve diğer altyapı tesislerinin kurulmasına izin verileceği iddia edilmektedir.

CEVAP 2: Kanun teklifinde bulunan düzenleme ile mevcutta verilen izinlerdeki "kamu yararı ve zaruret" şartı korunmuştur. Kanun ile ilgili eleştiride bulunurken çarpıtılan "kamu yararı ve zaruret" ifadesi; sadece korunan alan içerisinde yaşayan yöre halkının zaruri ihtiyaçlarını karşılama ve halkın mağduriyetini gidermeye yönelik olarak; elektrik, su, ulaşım, telekomünikasyon ve doğalgaz gibi altyapı hizmetlerine izin verilmesidir. Bunların dışında herhangi bir tesis yapılaşmasının önünün açılması gibi bir durum söz konusu olmadığı gibi iddiaların aksine teklif ile izin türleri daraltılmıştır. Milli parklardan geçirilmesine izin verilebilecek alt yapı tesis ve hatlarında zaruret hali aranacak, "bunların milli park dışı alandan geçirilme imkânı varsa izin verilmeme" şeklinde uygulanacaktır.

İDDİA 3: Kanun teklifi ile milli park alanlarının işletilmesinin Cumhurbaşkanlığı'na devredileceği iddia edilmektedir.

CEVAP 3: Kanun teklifinde böyle bir düzenleme bulunmamaktadır.

İDDİA 4: Milli park içindeki günübirlik veya konaklamalı tesis gibi yerlerin işletmesinin artık kamuda olmayacağı, özel sektöre işlettirileceği iddia edilmektedir.

CEVAP 4: Milli parklar içindeki tesislerin Genel Müdürlük, belediyeler veya özel sektör eliyle işlettirilmesi yeni bir uygulama olmayıp, mevcut durumda Orman Kanunu kapsamında yapılmaktadır. Düzenleme yeni bir yöntem getirmemekte, Orman Kanunundaki hükümlerle Milli Parklar Kanunundaki hükümlerin uyumlu hale getirilmesinden ibarettir.

Sonuç olarak;

Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu'nda kabul edilen ve Genel Kurulda görüşülecek olan kanun teklifi, ülkemizin sahip olduğu korunan alanların sürdürebilirliğinin sağlanması, yaban hayatı ve biyolojik çeşitliliğinin korunması ile yasadışı faaliyetlerle mücadele kapsamında yaptırımların ağırlaştırılması gibi hususlar başta olmak üzere bazı uyum düzenlemeleri içermektedir.

Ülkemizde korunan alanların statü ve standartları, taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler doğrultusunda düzenlenmiş ve mevzuatımız bu çerçevede uyumlaştırılmıştır. Özellikle milli parklar, tabiat parkları ve sulak alanlarda yürüttüğümüz çalışmalar, uluslararası yükümlülüklerimiz kapsamında düzenli olarak ilgili sözleşmelerin sekretaryaları ile paylaşılmaktadır. Böyle bir durum da söz konusu iken milli parkların içerisine otel yapılmasının önünün açılacağı; talan ve yapılaşmayla korunan alanların betonlaşacağı yönündeki iddialar başta olmak üzere, ifade edilen iddialar gerçeği yansıtmamaktadır."ifadelerine yer verildi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —